MENÜ

  •     Ana Sayfa     Demans Anasayfa

  •     Veri Madenciliği     VM Hakkında Bilgi

  •     Demans    Demans Hakkında Bilgi

  •     UYGULAMA    VM ile Demans Teşhisi

  •     Testler    Çalışmada Uygulanan Testler

  •     Kullanım Politikaları    Kulllanım Şartları

  • hturgut.com - VERİ MADENCİLİĞİ NEDİR
    Hüseyin TURGUT'un Yüksek Lisans Tezinden Alıntıdır...

    Demans

     

    Demans, kazanılmış zihinsel aktivitelerin kaybedilmesi sonucu günlük yaşam aktivitelerinin bozulması süreğen ve ilerleyici bir hastalık olarak tanımlanır (Hanağası ve Emre, 2009). Başka bir deyişle de akıl, davranış ve kişiliğin ilerleyici bozukluğuna sebep olan beyin hastalığına demans denilmektedir (Topaktaş vd., 2008).

     

    Demans, beyin kabuğuna ilişkin üst düzey işlevlerin genel olarak bozulmasıdır (Gürvit, 2010). Bunama hastalığı olarak da bilinen demans, etimolojik çerçevede Latince zihin anlamına gelen mens kelimesinden türemekte ve yine Latince olan demens, zihnin yitirilmesi anlamına gelmektedir (Gürvit, 2010). Latincede “yerleşmiş, varolan, edinilmiş olan zihnin sonradan yitirilmesi” anlamını taşıyan demans terimi, edinilecek olanın, yani zihnin “hiç edinilememesi” durumundan farklıdır. Etimolojik ve semantik olarak da latince amensiya yani zihin yokluğundan ayrılmaktadır (Öge, 2004).

     

    Demans, merkezi sinir sisteminin almış olduğu hasar sonucu gelişen zihinsel yeteneklerdeki bozulma ve bu bozulmanın günlük yaşam aktivitelerini etkilemesidir. Bu nedenle demansın bir hastalık değil bir sendrom olduğu düşünülmektedir. Ayrıca klinik olarak farklı şekillerde de ortaya çıkabilmektedir (Hanağası ve Emre, 2009).

     

    Kognitif bozuklukların yani algılama, anlama, hatırlama, öğrenme, bilme gibi zihinsel sorunların, günümüz yaşlanan nüfusuna ait en önemli sağlık problemi olduğu belirtilmektedir. Çünkü dünya nüfusu gün geçtikçe yaşlanmakta, yaş ortalaması da beraberinde yükselmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan bir araştırmayla 1950-2000 yılları arasında 65 yaş üzerindeki nüfusun 2.8 kat, 5-19 yaş aralığı nüfusun ise sadece 1.6 kat arttığı tespit edilmiştir (Bakar, 2002).

     

    2.1.1. Demans çeşitleri ve evreleri

     

    Demans sınıflandırılırken öncelikle demansa sebep olan nedenlerin Çizelge 2.1 (Öge, 2004)’de görüldüğü gibi primer ve sekonder olarak iki ana kategoride incelenmesi gereklidir (Öge, 2004). Çizelgeyle demansa neden olan tüm nedenlerin sıralanması, çok büyük bir kısmının belirtilmesi ve primer, sekonder demans kavramlarına açıklık getirilmesi amaçlanmıştır. (Öge, 2004; Gürvit, 2010).

     

    Demans çeşitlerinden en sık rastlanan sebebi Alzheimer Hastalığıdır. Bu hastalıkta yeni edinilmiş bilgiye ait bellek bozulur ancak eski bilgilere ait bellek daha az etkilenmektedir. Zamanla soyut düşünme, lisan, yönetici işlev bozukluğu, hezeyan, major depresyon, ajitasyon ve halüsinasyon görülmektedir. Bu hastalık 65 yaşından önce %1 olasılıkla görülürken, bu olasılık 65 yaşında %5 ile %10, 85 yaşından sonrasında ise %30-%40 oranına çıkmaktadır. Ayrıca hastanın kardeşlerinde yaşam boyu riskin iki kat fazla olduğu düşünülmektedir (Mazzoni et al., 2009).


     

    Çizelge 2.1. Demans nedenlerinin sınıflandırılması

     

    Primer (Dejeneratif)

    Sekonder

    Alzheimer hastalığı

    Lewy cisimcikli demans

    Fronto-temporal demans

    FTD-davranışsal varyant

    İlerleyici tutuk afazi

    Semantik demans

    FTD-ALS

    Hareket bozukluğuyla birlikte

    Parkinson hastalığı demansı

    Kortiko-bazal dejenerasyon

    Progresif supranükleer paralizi

    Huntington hastalığı

    Multi-sistem atrofiler

    Wilson hastalığı

    Nöroakantositoz

    Prion hastalıkları

    Creutzfeldt-Jacob hastalığı

    Gerstmann-Sträussler-Scheinker hastalığı

    Fatal familyal insomni

    Çeşitli pediyatrik demanslar

    Kufs hastalığı

    Metakromatik lökodistrofi

    Gaucher hastalığı

    Niemann-Pick hastalığı

    Diğer ender demanslar

    Limbik demans

    Poliglukozan cisimcik hastalığı

    Arjirofilik tahıl hastalığı

     

    Vasküler demans

    Multi-infarkt demans

    Binswanger hastalığı

    Stratejik infarkt demansı

    CADASIL

    Normal basınçlı hidrosefali

    Toksik-metabolik demanslar

    Wernicke-Korsakoff hastalığı

    B12 vitamin eksikliği

    Hipotiroidi

    Kronik karaciğer hastalığı

    Organik çözücülere maruz kalma

    İlaçlar

    İnfeksiyonlar

    Herpes simpleks ensefaliti

    Nörosifilis

    Kronik menenjitler

    HIV-demans kompleksi

    Whipple hastalığı

    Kafa içi yer kaplayıcı hastalıklar

    Neoplastik durumlar

    Subdural hematom

    Otoimmun-inflamatuar hastalıklar

    Multipl skleroz

    Behçet hastalığı

    Paraneoplastik limbik ensefalit

    Voltaj kapılı potasyum kanalı ve N-metil D-aspartat reseptörü kanalopatileri

    Granülomatöz anjitis

    Primer sinir sistemi vasküliti

    Non-vaskülitik otoimmun meningoensefalit sendromu

     

    Alzheimer Hastalığına travmatik kafa yaralanması, düşük eğitim düzeyi, doğumda anne yaşı, sigara kullanımının etkili olduğu sanılmaktadır (Mazzoni et al., 2009). Alzheimer Hastalığı tanısında kullanılan kriterler Çizelge 2.2 (McKhann et al, 1984)  ve Çizelge 2.3 (Öge, 2004)’de, bu hastalığa ait risk ve koruyucu faktörler ise Çizelge 2.4 (Öge, 2004)’de belirtilmiştir (Gürvit, 2010).

     

    Çizelge 2.2. NINCDS-ADRDA Alzheimer hastalığının klinik tanı kriterleri

     

    I. MUHTEMEL Alzheimer Hastalığı klinik tanı kriterleri

    §   Klinik muayene ile saptanan, Mini-Mental Test, Blessed Demans Ölçeği ya da benzer bir test ile dokümante edilen ve nöropsikolojik testlerle de doğrulanan demans tablosu;

    §   İki ya da daha fazla kognitif süreçte bozulma;

    §   Bilinç bozukluğu yok;

    §   Başlangıç 40-90 yaşları arasında, büyük sıklıkla da 65 yaşından sonra;

    §   Bellek ya da diğer bilişsel süreçlerde ilerleyici bozukluğa yolaçabilecek sistemik ya da beyne ait başka bir hastalık yok.

    II. MUHTEMEL Alzheimer Hastalığı tanısı

    §Dil, motor yetenekler ve algı gibi özgül kognitif işlevlerde ilerleyici bozulma;

    §Günlük yaşam aktivitelerinde bozulma ve davranış biçiminde değişme;

    §Ailede benzer bozukluk öyküsü (özellikle patolojik olarak kanıtlanmışsa);

    §Standart tekniklerle normal lomber ponksiyon,

    §EEG’nin normal olması yada yavaş dalga aktivitesinde artış gibi non-spesifik değişiklikler,

    §BT’de serebral atrofiye ilişkin bulgular ve seri incelemelerde bu bulguların ilerleyişi.

    III. Alzheimer hastalığı dışındaki nedenler dışlandıktan sonra, MUHTEMEL Alzheimer Hastalığı tanısı ile uyumlu olabilecek diğer klinik özellikler

    §Hastalığın seyrinde platolar

    §Depresyon, uykusuzluk, inkontinans, hezeyan, illüzyon ve halüsinasyonlar, verbal, emosyonel ya da fiziksel katastrofik patlamalar, cinsel bozukluklar ve kilo kaybı gibi eşlikçi bulgular;

    §Bazı hastalarda, özellikle hastalığın ileri dönemlerinde, kas tonusunda artış, miyoklonus ya da yürüme güçlüğü gibi diğer nörolojik bozukluklar;

    §Hastalığın ileri evresinde nöbetler;

    §Yaş için normal BT.

    IV. MUHTEMEL Alzheimer Hastalığı tanısını belirsizleştiren ya da ihtimal dışına çıkaran özellikler

    §İnme tarzında ani başlangıç;

    §Hemiparezi, duysal kayıp, görme alanı defektleri ve inkoordinasyon gibi fokal nörolojik bulguların hastalığın erken evrelerinde bulunması;

    §Nöbetler ya da yürüyüş bozukluklarının, daha başlangıçta ya da hastalığın çok erken evrelerinde bulunması;

    V. MÜMKÜN Alzheimer Hastalığı tanı kriterleri

    §Demansa neden olabilecek diğer nörolojik, psikiyatrik ya da sistemik bozukluklar olmaksızın, başlangıç, prezantasyon ya da klinik seyirde varyasyonların bulunması durumunda konulabilir;

    §Demansa neden olabilecek, ancak demansın nedeni gibi görünmeyen ikinci bir sistemik ya da beyin hastalığının bulunması durumunda konulabilir;

    §Diğer belirlenebilir nedenlerinin dışlandığı, tek ve yavaş ilerleyici bir bilişsel bozukluğun bulunması durumunda, araştırma çalışması amaçlı olarak kullanılabilir.

    VI. KESİN Alzheimer Hastalığı tanısı kriterleri

    §Muhtemel Alzheimer Hastalığı klinik kriterleri;

    §Biyopsi ya da otopsiyle elde edilen histopatolojik kanıtlar

     

     

    Çizelge 2.3. DSM-IV Alzheimer tipi demans için tanı kriterleri

     

    A. Birden fazla kognitif alanı içeren bozukluk kendini aşağıdaki iki maddeyi de kapsayacak şeklinde ortaya çıkar:

    (1) Bellek bozukluğu (yeni bir bilgi öğrenme ve öğrenilmiş eski bir bilgiyi hatırlama yeteneğinin bozulması)

    (2) Aşağıda sıralanan kognitif bozuklardan en az biri:

    (a) Afazi (dil bozukluğu)

    (b) Apraksi (motor işlevlerin normal olmasına karşın belirli motor eylemlerin yerine getirilmesi yeteneğinde bozulma)

    (c) Agnozi (duysal işlevlerin salim olmasına karşın nesneleri tanımakta güçlük)

    (d) Yürütücü işlevlerde bozulma (planlama, organize etme, sıralama, soyutlama)

    B. A1 ve A2 kriterlerinde tanımlanan bilişsel bozukluklar toplumsal ve mesleki işlevselliği ciddi biçimde bozmakta ve eski işlevsellik düzeyine göre anlamlı bir gerilemeyi temsil etmektedir.

    C. Seyir, sinsi başlangıç ve yavaş ilerleyici kognitif yıkım özelliklerindedir.

    D. A1 ve A2 kriterlerinde tanımlanan bilişsel bozukluklar aşağıda sıralanan nedenlerden herhangi birine bağlı değildir:

    (1) Bellek ve diğer bilişsel işlevlerde ilerleyici bozulmaya neden olabilecek merkezi sinir sistemine ait diğer durumlar (örneğin serebrovasküler hastalık, Parkinson hastalığı, Huntington hastalığı, subdural hematom, normal basınçlı hidrosefali, beyin tümörü)

    (2) Demansa neden olabileceği bilinen sistemik durumlar (örneğin hipotiroidizm, B12 vitamini ya da folik asid eksikliği, niasin eksikliği, hiperkalsemi, nörosifilis, HIV infeksiyonu)

    (3) İlaçlar ve madde kullanımı ile ilgili durumlar

    E. Bozukluklar delirium seyri dışında ortaya çıkmıştır.

    F. Bozukluk başka bir Eksen I hastalığı ile açıklanabilir nitelikte değildir.

     

    Çizelge 2.4. Alzheimer hastalığı’nda rol oynayan faktörler

     

    Risk faktörleri

    Koruyucu faktörler

     

    · Yaş

    · Kadın cinsiyet

    · Düşük eğitim

    · Ailede demans öyküsü

    · Genetik etkenler (APOE-ε4)

    · Bilinç kayıplı kafa travması

    · Down sendromu

    · Majör depresyon öyküsü

    · Vasküler olaylar

    · Plazma homosistein düzeyi

    · Küçük kafa çevresi

    · Hipotiroidi

    · Bazı toksik ve zararlı durumlara maruz kalma

    · Yüksek eğitim

    · APOE-ε2

    · Anti-oksidan kullanımı

    · Anti-inflammatuar kullanımı

    · Östrojen kullanımı

    · Statin kullanımı

    · Kırmızı şarap

    · Akdeniz diyeti

    · Fiziksel ve zihinsel aktivite

     

       

     

    Alzheimer dışı demanslar ise Alzheimer Dışı Dejeneratif Demans’lar olarak isimlendirilmektedir. Bunlardan Lewy Cisimcikli Demans tüm demansların içerisinde %10 - %15 olasılıkla ikinci en sık rastlanan demans çeşididir. Diğer demans çeşitleri ise Frontotemporal Demans, Creutzfeldt-Jacob hastalığı ve diğer prion hastalıklarıdır (Öge, 2004). Sekonder Demanslar içerisinde Vasküler Demans en sık görülen demans çeşididir (Gürvit, 2010).

     

    Demans çeşitlerinden en sık rastlanan Alzheimer Hastalığının kalıtımsal geçiş yaptığı kanıtlanmış ancak tüm vakalarda bu durumun geçerli olmadığı saptanmıştır. Alzheimer tipi demans hastalığında %3-5 aileden geçiş olduğu görünürken, geriye kalanların kalıtımsal olmayan olgu olarak incelenmektedir. Bu sonuçlara bağlı olarak ailede var olan bir demans hastalığının bir sonraki nesile geçmesi kesinlik kazanmamıştır. Ancak ailesinde demans bulunmayan bir bireye göre 4 kat daha fazla olduğu bildirilmiştir (Gata, 2011).

     

    2.1.3. Demans’ın günlük hayata etkileri

     

    Demans hastasının günlük yaşamını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Günlük yaşamının ölçüsü olarak verilebilecek olan yaşam kalitesi kavramı, bireyin fiziksel, sosyal, psikolojik alanlarda iyilik algısı ile birlikte günlük yaşamından aldığı doyumu içermektedir. Ayrıca yaşam standartları çerçevesi içinde bulunan sağlıkla ilgili yaşam kalitesi ise, çeşitli açılardan bir hastalığın etkisi ile ilgili genel sağlık algısını kapsayan bir yapı olmaktadır (Duncan and Siegal, 1998). Dolayısıyla demanslı bir hastalardaki sağlıkla ilgili yaşam kalitesi ya da seviyesi, kişisel bildirim yoluyla değerlendirilememekte veya ölçülememektedir. Bu nedenle hastanın yaşam kalitesinin ölçülebilmesi için yalnız hastadan değil beraberinde hasta yakınlarından da geri bildirim alınması gerekmektedir (Özer, 2010).

     

    Demans hastalarında görünen bellek ve lisan kaybı, günlük yaşam aktivitelerini yürütme güçlüğü, yargılama ve davranış bozukluğu sebebiyle bu hastalardaki yaşam kalitesi ölçümü kısa bir süre öncesine kadar ihmal edilen bir veri grubu olarak belirtilmektedir (Duncan ve Siegal, 1998). Ancak hastaların depresyon, fiziksel işlevsellik ya da uyum yetileri gibi faktörlerinin sağlıkla ilgili yaşam kalitesini etkilediği fark edildiğinden itibaren demans hastalarının bakımları daha fazla önemsenen bir yapıya bürünmüştür (Ettema et al., 2005).

     

    2.1.4. Demans teşhisi

     

    Demans’a neden olan hastalıkların tanısı; öykü, fizik muayene, nörolojik muayene, mental durum muayenesi ve laboratuar incelemelerine göre oluşturulmaktadır (Hanağası ve Emre, 2009).

     

    Oryantasyon, dikkat, bellek, görsel mekansal işlevler, dil, praksi ve yürütücü işlevler gibi kognitif alanların en az ikisinin etkilenmesi demans tanısı için zorunludur. Alzheimer hastalığı demans sendromunun en sık görülen nedenidir, klinik ve otopsi serilerindeki tüm demansların %60-65’inden sorumlu olduğu saptanmıştır (Hanağası ve Emre, 2009).

     

    Demans tanısı konulurken nesnellikten kısmen de olsa uzaklaşmamak için birçok tanı kriteri önerilmiştir. Bu kriterlerden en bilineni Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM IV kriterleridir (Erkol, 2005). DSM IV’e göre demans tanısı için:

     

    1. Bellek bozukluğunu ve aşağıdakilerden en az bir tanesini içeren, birden çok bilişsel alanda bozukluk olmalıdır.

    a.       Afazi

    b.      Apraksi

    c.       Agnozi

    d.      Yürütücü işlev bozukluğu

    2. Bu bilişsel bozukluk

    a.       Mesleki ve sosyal işlevleri etkileyecek düzeyde olmalıdır.

    b.      Daha önceden varolan, daha yüksek bir işlev düzeyinden düşüşe yol açmalıdır.

    3. Deliryum varlığında demans tanısı konulmamalıdır.

    4. Demans genel tıbbi bir bozukluğa, toksine maruz kalmaya, maddenin kötüye kullanımına ya da bu ikisinin kombinasyonuna bağlı olabilmektedir (Erkol, 2005).

     

    Tanı aşamasında önemli bir nokta demans sendromunun benzerlerinden ayırt edilmesidir. Çeşitli sistemik hastalıklar veya ilaçlar sonrasında ortaya çıkabilen akut konfüzyonel durumlar ile demans tablosu benzer özellikler taşıyabilmekte ve hatta içiçe geçebilmektedir. Akut konfüzyonel durumun klinik özellikleri arasında ani başlangıç, dalgalanan seyir, bilinçte ve dikkatte bozulma, uyku-uyanıklık düzeninde değişiklik, psikomotor bozukluklar, panik ve algı bozuklukları sayılabilir. Bazı hastalarda konfüzyonel durum aylar sürebilir.

     

    Sonuç olarak bilinmesi gereken en önemli nokta ise bazı demans türlerinin erken tanımlanabildiği takdirde tedavi edilebildiğidir (Hanağası ve Emre, 2009).